115 hamile çocuk skandalını ortaya çıkaran sosyal hizmet uzmanı İclal Nergiz, “Memlekete ihanet ettiğimi düşünüyorlar” demiş. Hürriyet’ten Ayşe Arman’a verdiği röportajda okudum; skandalın cereyan ettiği Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi yönetimi kendisini, “Senin yaptığın şey memlekete ihanet oldu” diye paylamış.
“Memlekete ihanet” hem de… Öyle sadece eğitime, araştırmaya, hastaneye değil yani.
Sesini çıkarmasaymış, görmeseymiş, üzerini örtseymiş hala vatanperver bir kardeşimiz olarak kefeniyle beraber bu yolda yürümeye devam edecekmiş evelallah.
Kendi seçimi tabii…
***
Bundan önceki yazımda, “Öyle talihsiz bir devirde yaşıyoruz ki, her nasılsa ‘vatan’ ile ‘evrensel değerler’ hep karşı kutuplara düşüveriyor. Bir memleket bundan daha kötü bir duruma düşebilir mi? Ne zaman bir evrensel prensibi savunmaya kalksanız ‘vatan haini’ damgasını yiyip linç edilmek için sıranızı bekliyorsunuz” demiştim. Nergiz’in sözleri onun üzerine geldi.
Siyasi iktidarın ve kendisiyle beraber takipçilerinin düştüğü mevkii bundan daha isabetle tayin edecek bir gösterge olabilir mi?
***
Şu durumda İclal Nergiz son vatan hainimiz mi oluyor, yoksa “adının önünde profesör olan, doçent olan, sanatçı olan ahlaksız, fikir soytarısı, vicdansız” aydınlar mı; kronolojiyi tam takip edemedim.
O kadar çoklar ki, tavşan gibi çoğalıyorlar ‘ulan’!
Bir öğretmen olarak “Çocuklar ölmesin” mi diyorsun; vatan hainisin!
Tecavüzlerin üzerine mi gidiyorsun; vatan hainisin!
“Savaşa Hayır” mı diyorsun; be ahlaksız, be adi, be vicdansız; hainsin işte ulan, vicdansız hain!
“Ee, rüşvet? Yolsuzluk? Reza Zarrab?” mı diyorsun; tipik bir hainsin!
“Demokrasi, bağımsız yargı, basın özgürlüğü, düşünce hürriyeti, hukukun üstünlüğü” diye tutturuyorsan; fikir soytarısı bir vatan hainisin işte!
***
TÜSİAD’ından Merkez Bankası’na kadar vatana ihanet şerbetinden kana kana içmeyen tek bir ihanete susamış çatlak dudak kalmadı hamdolsun!
Ülke olmuş zaten yaşayan hainler mezarlığı!
Bir hâkim olarak hukuka göre davranırsan hainsin! Reis, yapacak yargıda şeyini, sen de ona göre alacaksın pozisyonunu. Sen en nihayet ’siyasetin köpeği’sin unutma! Herkes haddini bilecek. “Vurduk mu oturturuz!”
Öğrenci yurtlarında tecavüz mü var; görmeyeceksin!
Mülteci kamplarında engelli çocuğa defalarca tecavüz mü ediliyor; duymayacaksın!
Bunlar ‘küçüğün rızasıyla’ olan işler, kurcalamayacaksın.
Reis’in arkadaşı yasalara aykırı olarak 16:9 kuleleri mi dikmiş; yıkmayacaksın! Yıkım kararını verenler de zaten hep “FETÖ’cü” hainlermiş ya lan, konuşturma şimdi beni!
Askerlere at eti, domuz eti, bozuk et mi yediriliyor; afedersin çaputla burnunu tıkamak suretiyle geçip gideceksin! Oralı olmayacaksın! Yoksa… Yoksası ne; be adi, be ahlaksız, be vicdansız, bir hain mi olmak istiyorsun yoksa?
***
Peki bu ülkede hain olmamayı nasıl başaracaksın? Çok zor değil. Bunların tam tersini yapacaksın. Vatan hainleri ile teröristleri çıkardığın zaman geriye kalanlar zaten belli. Kinlerinden tanıyacaksın. Beraber yürüyeceksin bu yollarda, onlarla beraber ıslanacaksın yağan yağmurda…
“Öldürmeyeceksin” değil mesela; o dünde kaldı; “Öldüreceksin”! Bu yolda şehadet de var kan da… Bundan daha büyük mutluluk mu olur ayrıca?! O “hain ahlaksız” aydınların kanında duş alacaksın icabında!
Biri sana “Bana mı sordunuz ulan!” derse, öteki yanağını da döneceksin!.. Düşünmeyeceksin!
Bizi senin gibi okumamışların feraseti kurtaracak, unutma!
***
O isminin önünde profesör olan, doçent olan, sanatçı olan bazı ‘ulan’lar barış bildirisi imzaladı diyelim; Reis çıkıp “Savaşı durdurun diyorlar. Barış istiyorlarmış. Bölgede çatışma istemiyorlarmış.” diye bindirmeye mi başladı, “Eee ne var bunda!” demeyeceksin saf saf. “Vay hainler! Vicdansızlar! Adiler! Ahlaksızlar!” diye bağıracaksın. Ya da kendini hiç yorma, Reis’in zaten bunları haykıracak, sen sadece tekrar edeceksin.
O devam edecek arkasından. “Ya adama sormazlar mı, ‘Şimdiye kadar aklınız neredeydi?’ diye. Terör örgütü ülkemize saldırırken siz neredeydiniz be? Kan dökülmesine karşısınız da bölücü örgüt, Suriye’de on binlerce insanı katlederken niye gıkınız çıkmadı be? Neden o zaman üç maymunu oynadınız?” diye esip gürleyecek. “Ya Reis, adama sormazlar mı; sen dün ‘çözüm’ derken, askere silah kullanmama emri verirken, valilere operasyon yapmayın talimatı buyururken niye gıkın çıkmıyordu?” diye sormayacaksın tabi ki, aslan parçası. Vatan haini olmak mı istiyorsun yoksa. Mesele vatan hainliğinden kurtulmak değil yeğen; orada kalıcı olmak. Dün “Analar ağlamasın” derken nasıl alkışladıysan şimdi de öyle, avucunun içini kanatırcasına alkışlayacaksın.
Sonunda bir bakmışsın; vatan haini olmaktan kurtulmuşsun ama…
TR7/24