HABER-YORUM
Atlanta’da iflas eden Star Chain isimli şirketle ilgili skandalın başka boyutları da var. En az iflasın kendisi kadar önemli ve belki de ondan daha dramatik boyutları…
Bu şirkette batan paralar arasında, Türkiye’de tutuklu iki işadamının da emanet paraları var.
Ancak acı olan tarafı şu ki, cadı avı sürecinin birer kurbanı olarak halen hapishanede tutulduklarından, seslerini bile çıkaramıyorlar. Aileleri perişan. Yaşananlara da çok tepkililer. Ancak yine de daha fazla zarar görmemek için susuyorlar.
Ne isimlerini vereceğim ne de hangi cezaevinde olduklarını…
Zaten olayın doğruluğu konusunda bir kuşku yok.
Çünkü şirketin ortakları Ömer Casurluk ve Erdem Aydın bile inkâr edemiyor.
Çökülen paranın miktarı ise toplamda 960 bin dolar. Yani neredeyse 1 milyon dolar.
****
Türkiye’de çeşitli işleri olan iki esnaf, 15 Temmuz’dan aylar önce Amerika’ya gidip yatırım imkanlarına baktı.
Ülkeden ayrılıp ABD’ye yerleşmeyi ve burada yatırım yapmayı planlıyorlardı.
Önce gidip bir ön araştırma yaptılar.
Atlanta’da Ömer Casurluk ve Erdem Aydın’la tanıştılar.
4 kişi bir inşaat şirketi kurdu. İki esnaf, Casurluk ve Aydın’a belli bir ödeme yaptı.
O bölgeden bir arsa alınıp ev yapılacak ve satılacaktı.
Bu arada iki arkadaş Türkiye’ye gitti. Bazı resmî işleri hallettikten sonra geri Atlanta’ya döneceklerdi. Fakat Türkiye’ye ayak basar basmaz gözaltına alınıp tutuklandılar. Bir daha da çıkamadılar.
****
Star Chain ortakları, şirketin iflasa sürüklenmesi sırasında para arayışına girdiklerinde izinsiz olarak bu iki işadamının parasını da buraya aktardı.
Ancak kurtaramadılar.
Batan milyonlarca dolar arasında bu paralar da vardı.
Ve o tutuklu esnafların onayı alınmadan, rızaları dışında aktarılmıştı.
ÖMER CASURLUK: BİZE VEKÂLET BIRAKMIŞLARDI
Ömer Casurluk, bu olayla ilgili şunları söylüyor: “Evet, olay kısmen doğru. İki arkadaş onlar. İkisi de şimdi cezaevinde. Erdem Bey de o inşaat şirketinde ortak. Bir arsa alındı, ev yapıldı, ev satıldı, biz o satılan evin parasını borç aldık. Fakat bu arkadaşların bize vekâletleri vardı zaten. İhtiyaç olduğunda kullanılabileceğine dair vekâlet vermişlerdi bize. Biz de o paraları Star Chain’e borç olarak aldık. Şirketin defterinde borç olarak yazılı. Resmî borç olarak. Konkordatoya girince kimlerden borç alıyorsanız beyan ediyorsunuz zaten. O kişinin beyanı var orada, resmî evraka geçti. Biz onlara demiştik ki, ‘Biz sizin paranızı bir süre borç olarak kullanabilir miyiz?’ demiştik. Onlar da ‘evet’ demişti. Miktarı söylemek istemiyorum. 1 milyon dolar değil. 800 bin küsür. 900’e yakın.”
Casurluk’un bu açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia edenler var. Tutuklu işadamlarının bıraktığı vekâletin, sadece kendi inşaat şirketleriyle ilgili genel bir vekâlet olduğu, batan başka bir şirketin zararlarını karşılamak amacıyla kullanılmasını kapsamadığı belirtiliyor.
Bu paranın ev satışından gelmediği, en baştan emaneten bırakılmış nakit bir para olduğu ve Star Chain için kullanılması yönünde hiç bir onaylarının ya da resmî beyanlarının olmadığı ifade ediliyor.
Nitekim Casurluk da bu sözünü ettiği beyanları gösterebilmiş değil.
Ayrıca ailelerin tepkileri de olayın iç yüzü hakkında fikir veriyor.
ERDEM AYDIN: EMANET BİR PARAYDI VE İZİNSİZ KULLANILDI
Diğer ortaklardan Erdem Aydın’ın açıklamaları da zaten Casurluk’u yalanlıyor.
Aydın’ın sözleri şöyle: “Evet, maalesef bu bilgi doğru. Benim kendi hissem oranındaki parayı ben bu iki arkadaşın temsilcisinin onayı ile kullandım ama benim onayım dışında kullanılan bir para da var. Star Chain’de kullanıldı. Ama benim hissem oranındaki kısmını benim Star Chain’e aktardığımı onlar biliyordu. Diyelim ki 10 lira para var. 2 liralık kısmı benim hissem oranında benim payıma düşüyor. Ben bu 2 liralık kısmı Star Chain’e aktardım, onların bilgisi dahilinde. Ama ardından bir ‘deal’ için çok acil, 15 günlüğüne para ihtiyacı vardı, parayı Star Chain’e aktardılar, benim olurum olmamasına rağmen… ‘Dokunmayın dedim’ ama ona rağmen aktardılar. 1 hafta, 10 gün sonra yerine konacaktı. Bu tutar toplamda 960 bin dolar olması lazım. Benim hissem dışında kalan tutarı, yani izinsiz aktarılan kısmı 800 bin dolar civarı. Tabi ondan sonra birden davalar açılınca paralar yerine konamadı. Star Chain 50 küsur şubesi olan, 52 milyon dolar cirosu olan, en son 1200 çalışanı olan bir şirketti. Para alınıp yerine konması işi çok basit olup olağan bir şeydi.”
Erdem Aydın’ın, tutuklu işadamlarının ailelerinin tepkili olması hakkındaki yorumu ise şu şekilde: “Tepkili olmaları normal. Emanet bir para ve alakasız bir şekilde kullanılmış. Bir trafik kazası olmuş. Telafi edilecekti, ama edilemedi.”
Acaba telafi edilemeyen paralar sadece bunlardan mı ibaret?
Başka kaç zor durumdaki insanın parası yok oldu acaba?
Star Chain’de parası batan mağdurlardan bir tanesi, “Benim bildiğim sadece o tutuklu arkadaşların parası değil, gaybubette olan başka insanların da paraları vardı ve battı. Kaç kişi var, toplam para ne kadar bilen yok o üçünden başka,” diyor.
bu “işlerden” adlî soruşturma olacak, bu kadar delil, bu kadar ayrıntı, yerel kolluk/lar için kâfi.
iyi de olur.
Allah rızası için çıkılan kutlu bir dava ve yolda, milyonların halis niyetini ve imkanlarını,
Rabbim ömrünü bereketlendirsin. Büyüğümüzün ali ve nurlu ufku, hizmet dairesi içinde kullanmayarak, dünyalık emelleri ve çıkarları istikametinde kullanarak, güzel insanların hayal kırıklığına sebep olan zavallı insanlara beddua etmeye bile gerek yok. Kazanma kuşağında kaybedenlerden oldular.
Tesekkurler Ahmet bey bunlari gundeme getirdiginiz icin. Hangi cemiyet olursa olsun mensuplarinin seffafliga ihtiyaci var. Kendi icimizde hallederdikler artik olmuyor halledilemiyor. Kimse kendini garantide hissetmemeli. Son yazi dizinizi gunlerdir takip ediyorum ve cok tesekkur ederim size hakkaniyetle olanlari ortaya dokturdugunuz icin. Buna ihtiyac var.
Bunlar nasıl insanlar.Allah ıslah etsin. Türkiye’de içerde ve dışarıda insanlar sıkıntı içinde yaşarken bunlar zevk u sefa yaşamışlar.peki bu kadar insan kendi nefislerinin esiri olan ve kendi emelleri için bu safiyane halis duygularla samimi çalışan insanların tüm halisane çalışmalarını yerle yeksan etmişler.o zama. Cikipta 17/25 Aralık vs deyip durmayın önce o en tepedeki dediklerinizi ve bu işe karisanlari bir ayıklayın. Ben sırf dershanede çalıştım diye 6 yıl 8 ay ceza aldım 2 yıl içeride yattım.dershanede çalışırken evliydim ve aylık 500 TL alabiliyordum. bu serefsizlerde gününü gün ediyormuş.dershaneden 2015 yılında ayrılarak geç kalınmış ama çok iyi bir karar vermişim.bu sadece ayyuka çıkanlar bir de Allah bilir çıkmayanlar var.yazik insanların bütün halisane duygularını akp gibi sizde sömürdünüz.yaziklar olsun eğer varsa hakkım zehir zıkkım olsun.