Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri, İstanbul Üniversitesi’nden koparılan Türk Kardiyoloji Vakfı’ndaki 120 milyon dolarlık hisse devri operasyonuna ‘dur’ dedi. Vakıf bünyesinde tamamen devlet imkânlarıyla kurulan Florence Nightingale dahil birçok hastanenin hisselerinin şirketlere aktarıldığını tespit eden müfettişler, yargıya başvurdu. Savcılık soruşturma başlattı. Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri, Türk Kardiyoloji Vakfı’nın, tek kuruş harcamadan tamamen devlet imkânlarıyla yüzlerce milyon liralık bir servetin sahibi olduğunu ortaya koydu. 25 yıllık süreç, Prof. Dr. Cem’i Demiroğlu’nun İstanbul Üniversitesi rektörlüğü döneminde (1980-1993), Kardiyoloji Enstitüsü bünyesinde Türk Kardiyoloji Vakfı’nın kurulmasıyla başladı. Hasta bağışlarıyla büyüyen vakıf, yine devlet imkânlarıyla Florence Nightingale Hastanesi’ni kurdu. Sonra burası üniversite bünyesinden çıkarılıp, tamamen Cem’i Demiroğlu’nun vakfı haline getirildi. Bunu başka hastanelerin ve şirketlerin kurulması takip etti. Hastaneler daha sonra şirketlerin üzerine yapıldı. Aşama aşama hisselerin ele geçirilmesi operasyonuna, geçtiğimiz günlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri müdahale etti ve 120 milyon liralık ana şirket hisselerinin 17 milyon liralık bölümünün transferi durduruldu. Yapılan suç duyurusu üzerine de Şişli Cumhuriyet Savcılığı konu hakkında soruşturma başlattı.
2002 yılında hayatını kaybeden Cem’i Demiroğlu’ndan sonra oğlu Prof. İbrahim Cemşid Demiroğlu, Türk Kardiyoloji Vakfı’nın başkanı oldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü, geçen yıl bir ihbar üzerine müfettiş görevlendirerek vakfın son 7 yılını mercek altına aldı. Müfettiş Birol Uslu, aylar süren çalışma sonucunda önemli usulsüzlük ve yolsuzluklar tespit etti. Hazırlanan rapora göre, Cemşid Demiroğlu, ince bir plan hazırlayarak vakıf şirketlerini üzerine geçirmeye başladı.
25.04.2011 tarihli raporda bu operasyon şöyle anlatılıyor: 2008 yılına kadar vakıf bünyesinde 2 şirket bulunuyordu. Bunlardan Şişli Florence Nightingale Hastanesi AŞ, ana şirket. Diğeri; Fulya Sağlık Tesisleri Ticaret AŞ. İkisinin de yönetim kurulu başkanı, aynı zamanda vakıf başkanı olan Cemşid Demiroğlu. Şişli AŞ bünyesinde, Çağlayan’daki meşhur Florence Nightingale Hastanesi var. Fulya AŞ bünyesinde ise Metropolitan ve Avrupa hastaneleri bulunuyor. Şişli AŞ’nin yüzde 99,9’u vakfa ait. Fulya’nınsa yüzde 80’i vakfın, yüzde 20’si Şişli AŞ’nin, yani ana şirketin. Rapora göre operasyon önce buradan, yani Fulya AŞ’den başlıyor.
2004 yılında olağanüstü genel kurula gidilerek vakfın hissesi yüzde 80’den yüzde 45’e geriletiliyor. Şişli AŞ’nin payı da yüzde 20’den yüzde 55’e yükseltiliyor. Bu kez, hakim hissedar haline gelen Şişli AŞ’yi ele geçirme operasyonu başlıyor. Şirketin yüzde 99,9’u vakfın, geriye kalan hisseler ise 10’ar liralık ‘temsili hisse’ olarak Fulya AŞ, Ahmet Remzi Özcan, Nuran Yazıcıoğlu ve Osman Bayındır’a ait. Önce 09.01.2004 tarihinde Fulya AŞ’nin Şişli AŞ’deki bu 10 liralık temsili hissesi, Cemşid Demiroğlu’na usulsüz bir şekilde devrediliyor. 3 yıl sonra 22.08.2007 tarihinde olağanüstü kurul yapılıyor ve vakfın Şişli AŞ’deki hissesi yüzde 80’e geriletiliyor. Buna karşılık, Fulya AŞ’nin binde 1’lik hissesini daha önce devralmış olan Cemşid Demiroğlu’nun hissesi yüzde 11’e fırlıyor. Yani yüzde 10’luk sınırı geçerek azınlık hissesinin sahibi oluyor. Bu noktada müfettiş, büyük bir usulsüzlük tespit etmiş. Buna göre, hisseler gerçek değer üzerinden değil, 1 liralık nominal değerler üzerinden alınmış. 2007 yılı değer tespit raporuna göre sadece Şişli AŞ’nin piyasa değeri 118 milyon 407 bin lira. Cemşid Demiroğlu, şirketin yüzde 11 oranındaki hissesi için gerçekte 13 milyon TL iken 3,5 milyon lira ödemiş. Yani 9,5 milyon liralık kâr söz konusu.
HİSSE DEVRİNDE VAKFIN ZARARI 17 MİLYON LİRA
Müfettiş Birol Uslu, diğer küçük ortaklarla birlikte vakfın toplamda 17 milyon lira zarara uğratıldığını raporuna yansıttı. Raporda, bu farkın ödenmesi ya da hisselerin vakfa iade edilmesi istendi. Ayrıca söz konusu isimler için ‘suç duyurusunda bulunulması’ talep edildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, Demiroğlu ve beraberindekiler, ‘hisselerin gerçek bedelini ödeme yolunu’ tercih edeceklerini bildirdi. Ancak bu 17 milyon liralık farkın da yine vakıftan alınan temettülerle ödendiği öğrenildi. Duruma savcılık el koydu. Kardiyoloji Vakfı yetkilileri ise iddiaları reddederken bütün bu işlemlerin vakfın kendi iç bünyesi içerisinde ve yine vakfın menfaatleri doğrultusunda atılmış adımlar olduğunu öne sürüyor.
ZAMAN, 1 Mart 2012
Haberin minki: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1252818&title=120-milyon-liralik-vurgunu-mufettis-yakaladi-savci-el-koydu