Hizmet Hareketi aylardır önemli bir gelişme ile çalkalanıyor. Cemaatin neredeyse bütün üst kadrosunun bildiği bir takım iddialara göre, cezaevlerinde binlerce insanın ölümü ile sonuçlanabilecek bir isyan girişimi tertip edildi.
En az komplonun kendisi kadar önemli olan tarafı ise kanlı planın bizzat hareketin lideri Fethullah Gülen’in yaşadığı kampın içerisinden organize edildiği iddiası. Son anda Gülen tarafından haber alındığı ve önlendiği belirtilen bu girişimin arkasındaki ismin ise “Sezai” kod adlı İ.K. olduğu öne sürülüyor. Yıllarca ‘mahrem hizmetler’ içerisinde üst düzey görevler yaptığını öğrendiğim İ.K.’nın, Pensilvanya’daki kamptan Gülen’den habersiz bir şekilde ama onun adını kullanarak Türkiye’deki bazı şahısları aradığı ve cezaevlerinde isyan tertiplediği ileri sürülüyor. Buna karşılık İ.K. cephesi, bunun bir iftira olduğunu ve cemaati sarmış bir hain grubun kendilerini tasfiye etmeye çalıştığını savunuyor.
Hakkındaki suçlamayı sormak için aradığım ve mesaj attığım İ.K’dan 1 haftadır cevap alamadım. Gülen’in bu akıl almaz gelişmelerle ilgili ne düşündüğü ise merak konusu. Kendisiyle röportaj yapma talebim kabul edilmezken uzun süredir hiç bir gazeteciye röportaj vermeme kararı aldığı bildirildi. Yazılı sorularım için de herhangi bir muhatap bulunmadığı ifade edildi.
İddialara göre plan, erken seçimlerin yapıldığı 24 Haziran 2018 günü sahnelenecekti. Muhalefetin seçim sonuçlarını kabullenmeyeceği ve yüzbinlerce insanın protesto için sokaklara döküleceği öngörüsüne dayalı olarak kurgulanan bu kanlı kalkışma, Sincan Cezaevi’nden başlatılacak ve diğer yerlere sıçratılacaktı.
İ.K.’nın Türkiye’de kendisine yakın gördüğü bazı insanlara, “Hocaefendi’nin talimatı” diyerek görevlendirme yaptığı ve “Eğer isyan çıkar, büyük çaplı olaylar olursa NATO müdahale edecek. Yönetim değişecek. Hapishaneler boşalacak.” dediği ileri sürülüyor. İddialar, İ.K.’nın bu şekilde 50 civarında insanı ikna ettiği ve nokta görevler verdiği yönünde.
Bu görüşme trafiğinden haberdar olan bir şahsın doğrudan Gülen’e ulaşarak haberdar etmesi ile korkunç girişimin deşifre olduğu ve aynı isimlere tek tek ulaşılarak kanlı kumpasın 24 Haziran’dan önce önlendiği ifade ediliyor.
Bu bilgiyi teyid eden ama isminin yazılmasını istemeyen bazı üst düzey isimler, “Sezai, bu kumpasta yalnız değil. Bunlar hain bir çete. AKP ile MİT’le birlikte çalışıyorlar. Kendileri isyan başlatıp sanki cemaat yapmış gibi gösterecekleri.” diyor.
Haberi hazırlarken, karşı görüş için İ.K.’yı da aradım ve hakkındaki suçlamalara ne cevap vereceğini öğrenmek istedim. Fakat ne mesajıma ne de aramalarıma cevap verdi. Onunla birlikte hareket eden ama adını yazmak için onay alamadığım bir arkadaşı ise tam tersi yönde suçlamalarda bulunarak, “Bunlar Hizmet’i tek başına yönetmek isteyen bir grubun Sezai Bey’e attığı iftiradır” diyor. Aynı isim, “Ben Sezai Bey’le konuştum. Bunun tamamen hayal mahsulü olduğunu, amacın kendisini tasfiye etmek olduğunu söylüyor. Bu konuda tek bir kanıt bile yok. Kendisi halen her hafta Hocamızın yanında. Hizmet’in içini sarmış bulunan ve şu anda etkin olan grup, Hocaefendi’ye baskı kurarak tasfiye yapmak istiyor. O yüzden bu yalanı uydurdular. Amaç Hizmet’i istedikleri gibi yönetmek.” şeklinde karşı iddialar yöneltiyor.
Bu durumda Gülen’in ne diyeceği çok önemli. Kendisi ile röportaj yapmak ya da yazılı sorular iletmek üzere çeşitli girişimlerde bulundum. Gülen’in basınla ilişkilerini yürüten The Alliance for Shared Values (AfSV) Başkanı Alp Aslandoğan, “Şu aşamada Hocaefendi herhangi bir röportaj vermeyecek.” dedi. Konuyu özetlediğim Aslandoğan, iddialarla ilgili herhangi bir yorum yapmak istemedi. Yazılı sorularıma da cevap verecek resmi bir muhatap bulunmadığını dile getirdi. Dolayısıyla Gülen cephesinden herhangi bir bilgi ya da tepki alamadım.
BAHÇELİ VE SOYLU DA CEZAEVİNDE İSYANDAN SÖZ ETMİŞTİ
Bu çarpıcı iddia, Türkiye’de ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği af tartışmalarını akıllara getirdi. Hatırlanacağı üzere MHP bu af teklifini ortaya attığında kimse bir anlam verememiş ve “Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?” sorusu sorulmuştu.
Bahçeli daha sonra 17 Mayıs’ta Sabah gazetesine verdiği röportajda, “Cezaevindekiler kader kurbanı olmaktan çıkıp FETÖ’nün, PKK’nın kurbanı haline gelir, seçime 1 hafta 10 gün kala bir talimat ile isyan başlatırlar ise ne olur?” diye sormuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da 9 Haziran 2018 tarihinde CNN Türk’te yayınlanan Hafta Sonu programında Hakan Çelik’in, “Cezaevlerinde isyan gibi bir tehlike var mı?” sorusuna şöyle cevap vermişti: “Müsaade eder miyiz sizce? Onlar kaotik bir şey çıkarmak isteyebilirler. Birçok şey konuşuyorlar. Her an yeni senaryolar üretmeye çalışıyorlar. Dışardan empoze edilmeye çalışılıyor.”
MHP ise halen ‘isyan’ iddiasının arkasında. Devlet Bahçeli’nin af teklifiyle ilgili olarak 1 Kasım’da Meclis’te konuşan MHP İstanbul Milletvekili Bülent Karataş, “Af çıkmazsa cezaevleri karışır. İsyan çıkabilir. Gezi’den daha büyük olaylar yaşanabilir” dedi.
Diğer taraftan 24 Haziran seçim günü muhalefetin adayları Muharrem İnce ile Meral Akşener’in belli bir saatte aniden sessizliğe gömülmesi ve meydanı boş bırakması da dikkat çekmişti. Özellikle CHP tabanı bu tavra anlam verememiş ve öfkeli tepkiler yöneltmişti. Sosyal medya ve bazı internet sitelerinde ise “Muharrem İnce tehdit edildi. Sokağa çıkması halinde veya binlerce avukatla YSK’ya gitmesi halinde isyan çıkacağı, kanlı olaylar yaşanacağı uyarısı yapıldı ve susturuldu” şeklinde iddialar ortaya atılmıştı.
Bu yazı o kadar tanıdık ki.. Benzer bi iddia 1.5-2 sene evvel faruk arslan tarafından ortaya atılmıştı. Üstelik yine sincanda başlatılacak tarzı şeyler hatırlıyorum ancak aksine bu isyanı cemaat değil hukumet tarafı başlattıracaktı sözde. Bir anda kapıları açacaklar, çıkanlar kaçıyor denilerek gardiyanlar tarafından vurulacak şeklinde bi iddiası vardı arslanın. Belki yardımcı olur araştırmanızda.