Evet sayın seyirciler, Ulusal Kanal’da darbeciyi çekiyoruz. Mükemmel manzara mükemmel! Görüyorsunuz. Anlatmaya gerek yok. Konuşmuyorum. Kendisi konuşuyor çünkü. Görüyorsunuz. Anlatmaya hiç gerek yok. Vay sübliminal-mübliminal… Konuşmam! Kesin!
Ve ilerliyoruz tam yanına doğru… Çatır çatır!.. Mükemmel!.. Çatır çatır konuşuyor. “Vatan Partisi’nin direnişini zaafa uğratmaya çalışırsanız ve hedef olarak Vatan Partisi’ni alırsanız işte o zaman darbe olur.” diyor. Görüyorsunuz. Anlatmayacağım bu sefer. Neden anlatayım? Görüyorsunuz çünkü…
***
Hayır!
Siz bakmayın öyle dediğime.
Anlatmaya gerek var; görmüyorsunuz çünkü!
Tabi ki anlatacağım. Söyleyeceğim çok şey var. Genzimi yakan acılarla doluyum. Haksızlıklar, hukuk cinayetleri, eriyip giden insanlar, perişan olan aileler, babasını unutmaya başlayan çocuklar var. Bunların bazıları benim oğlumun oyun arkadaşıydı. Ortak kahkahaları halen kulaklarımda. Babaları can dostlarım…
***
Doğu Perinçek’in bu konuşmayı yaptığı gün, 25 gazeteci arkadaşım hapis cezalarına çarptırıldı. Çoğu 6 yıl 3 ay ila 7 yıl 6 ay arasında hüküm giydi. Darbe girişiminden hemen sonra isimleri AKP’li trol hesaplarca ‘tutuklanacaklar listesi’nde dolaşmaya başlamıştı. “İşte darbeci gazeteciler” deniyordu onlar için. Nitekim 25 Temmuz’da evlerine baskın oldu ve alınıp götürüldüler. O gün bugündür de güneş yüzü göremediler.
***
Anlatmaya çok gerek var; görmüyorsunuz çünkü!
Daha önce ben de çeşitli vesilelerle yazdım başka meslektaşlarım da irdeledi. Bu arkadaşlarla ilgili iddianame bomboş. Bildiğin bomboş. Savcının delil diye koyduğu tweet’leri, retweet’leri alt alta koy, ortaya mini bir demokrasi kitapçığı bile çıkabilir. Ama sayın mahkeme heyeti nasıl bir ruh hali ile yaşıyorlarsa oradan ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ çıkardılar. Hangi silahlı terör örgütü: 15 Temmuz darbe girişimine kalkışan silahlı terör örgütü…
Bu arkadaşların iddianamesi diyor bunu.
***
İşte bu yüzden tekrar tekrar anlatmaya gerek var. Görmüyorsunuz çünkü.
Neden anlatmayayım?
Bakalım bu arkadaşların darbe karşısındaki tutumu neymiş?
İddianamede neler yazılı?
Mesela Abdullah Kılıç… Habertürk’te yönetici olduğu dönemde sürekli darbe mağdurları ile ilgili röportajlar yapılmasını istiyormuş. Ergenekoncuların darbe yapmaya çalışan insanlar olduğunu, darbenin çok kötü olduğunu, yapılan soruşturmaların da bu yönüyle desteklenmesi gerektiğini ifade ediyormuş.
İddianamede aynen böyle yazıyor.
Görüyorsunuz.
Ama Abdullah Kılıç önceki gün 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
***
Bununla sınırlı değil.
Aynı iddianamede Abdullah Kılıç’la ilgili başka hangi deliller varmış, bakalım:
“04.07.2013 tarihinde ‘Beklenen gelişme! Mısır’daki askeri darbeden sonra bazı yazarlar, yine-yeniden Erdoğan’a bak senin de sonun böyle olur demeye başladı’ diye tweet atmıştır.”
“15.03.2016 tarihinde BBC Türkçe@bbcturkce isimli hesaptan ‘Cemil Bayık Times’a konuştu: Erdoğan’ı ve AKP’yi devirmek istiyoruz’ şeklindeki tweeti paylaşıp üzerine ‘Demokrasiyi terör örgütüne boğdurmayız’ şeklinde kendi yorumunu eklemiştir.”
“18.07.2016 tarihinde ‘Hainler halkı vurun diyor işte kan donduran yazışmalar’ şeklinde tweet atmıştır.”
Bu cümleler iddianameden birebir alıntı.
Şaka gibi değil mi?
Görüyorsunuz işte.
Neden anlatmayayım?
Gazeteci bu paylaşımları yapmış, savcı bunları ‘delil’ diye iddianameye koymuş, hakim de bu iddianame üzerinden hapis cezası vermiş Kılıç’a.
Mükemmel manzara mükemmel (!)
***
Millet Gazetesi’nden Cuma Ulus’un “suçları” arasında da darbe var. Bir örnek:
“16 Temmuz 2016 günü Değer Özergün @degerozergun adresinden ‘Tüm Bu darbe senaryosu için düşüncem çok net: Yapanın da, yaptıranın da, iftira atanın da Allah belasını versin ve iki cihanda da rezil eylesin!’ şeklinde twetter paylaşısını retweet ettiği tespit edilmiştir.”
Görüyorsunuz işte: Millet’in Genel Yayın Yönetmeni Değer Özergün darbeyi lanetlemiş, ‘yapanın da yaptıranın da Allah belasını versin’ demiş, Cuma Ulus da bunu retweet yapmış. Savcı da bunu tespit etmiş.
Görüyorsunuz, ne kül yutmaz savcılarımız var.
Hakim de 7 yıl 6 ay ceza verdi.
***
Zaman’ın eski parlamento muhabiri Habib Güler’le ilgili deliller de tweet’lerden ibaret. İddianameden bir iki tanesini paylaşayım;
“27 Mayıs 2016 günü ’27 Mayıs darbesinin 56. yıl dönümünde, tüm darbecileri ve adaleti katledenleri, tüm zalimleri ve milletin hakkını yiyenleri lanetliyoruz..’ şeklinde:
16 Temmuz 2016 günü ‘Darbe girişimini aydınlatmak ve hainlerden hesap sormak Meclis’in namus borcudur. Bir komisyon kurulmalı ve tüm gerçekleri ortaya çıkarmalı’ şeklinde;
16 Temmuz 2016 günü ‘Namlusunu millete çevirip milletin meclisini yıkan hainler, hep lanetle anılacak. Bu millet, iradesine kast edenlere gereken cevabı verecek’ şeklinde paylaşımlar yapmıştır.”
Suçu bu sevgili Habib’in.
Görüyorsunuz.
6 yıl 3 aya hüküm giydi.
Neden konuşmayayım?
***
Aksiyon, Zaman, Sabah, TRT, Vatan, Milliyet ve en son Millet gazetesinde çalışmış olan sevgili Ufuk Şanlı, ‘darbeye nasıl karışmış’ bakalım.
İddianamedeki delillerden bazıları şunlar:
“15/07/2016 tarihinde paylaşılan “Mart 2016’da @acikistihbarat sitesinde yayanlanan şu makaleye dikkat – RTE’nin darbeyle başkan olma umudu – acikistihbarat.com/sayfalar/haber...” şeklinde tweeti retweet yapmıştır.”
“ 16/07/2016 tarihinde paylaşılan ‘darbe girişimi hakkında @sahmetsahmet (Ahmet Şık) yazdığı notu okumanızı isterim ilginç bilgiler içeriyor’ şeklindeki tweeti retweet yapmıştır.”
“16.07.2016 günü Levent Gültekin @acikcenk adresinden atılan ‘Darbe bastırıldı, darbeciler tutuklandığına göre hâlâ sela ile halk niye sokağa çağrılıyor? Nedir derdiniz Allah aşkına?’ şeklinde tweeti retweet yapmıştır.”
“19.07.2016 tarihinde İsmail Kuçukkaya @KucukkayaIsmail adresinden atılmış ‘Anlayamadığım 1-Genelkurmay o gün 16’da uyarıldıysa nasıl oluyor da komutanların hepsi rehin alınabiliyor? Hem de kriz toplantısından sonra?; Anlayamadığım 2- Saat 16’da darbe haberi alındıysa Cumhurbaşkanı akşama kadar neden otelde bekletildi? Neden güvenli yere götürülmedi? Darbe girişiminden Genelkurmay 16’da haberdar edilmiş. Merak ettiğim şu: Cumhurbaşkam’na ne zaman ve kim haber verdi? Otelde neden kalındı?; Anlayamadığım 4- Darbe Girişimi 16’da öğrenildiyse bazı komutanlar yine de
19’da düğüne mi katıldı? Kuvvet Komutana dahil?’ şeklindeki tweetleri retweet yaptığı anlaşılmıştır.”
Bu tweet’leri atanlar, yazıları yazanlar çok şükür ki dışarıda. Görevlerindeler. Normal olarak. Fakat onların tweet’lerini retweet yapan Ufuk Şanlı, 19 ay tutukluluğun ardından 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Görüyorsunuz işte!
***
Türk Solu Genel Yayın Yönetmeni Gökçe Fırat’la ilgili delillerden bazılarını da şöyle sıralıyor savcı:
“15 Temmuz 2016 günü
“Akşam 22.00’de darbe yapılmaz. Darbe, köprüleri tutarak yapılmaz” “Darbe yapıldı diyerek darbeye direndik kahramanlığı yaratacaklar ”
“Tam bir senaryo”
“Askeri halkla karşı karşıya getirecek tüm girişimlerden uzak durun” “Tayyip, halkı sokağa çağırıyor. Hedefi insanları askere ezdirmek!” “Vatandaş: Sokağa çıkma! İçsavaşa yol verme!”
“Asker oyuna gelme! Halkla karşı karşıya gelme! Sakın halka ateş açma! İstedikleri zaten bu.”
“Askeri kışladan çıkaranların Halkı sokağa dökenlerin Derbecilik oyunu oynayanların Demokrasi oyunu oynayanların Allah belasını versin! ”
(…)
16 Temmuz 2016 günü
“Tek bir hükümet üyesi tutuklanmadan, yandaş medya susturulmadan darbe olmaz, olsa olsa tiyatro olur! Dün olan da tiyatroydu.”
“Sözde darbe girişimi, Başkanlık yolunda atılmış yeni bir adımdır. TSK, doğrudan Saray’ı bağlanacak. Özel Ordu kurulacak.”
“Bîzler darbeci AKP iktidarına karşı sivil mücadelenin, demokrasi mücadelesinin başındayız. Bu mevziyi AKP’ye bırakmayacağız.”
“İlk defa bir Anayasa Mahkemesi Üyesi gözaltında. Anayasa ihlal edildi diyen AKP’nin hedefi AYM !Sadece Ordu’ya değil Yargı’ya da darbe!”
“Darbe tiyatrosunun amacı belli oldu. 2500 hakim görevden alındı. Danıştay, Yargıtay, AYM üyeleri gözaltında. AKP’nin Yargı darbesi bul” şeklinde paylaşımlar yaptığı tespit edilmiştir.
Konuşmaya gerek var mı?
Konuşmam!
Kesin!
Herhalde Fırat’a darbecilikten değil, darbecileri deşifre etmekten verdiler bu cezayı.
***
Gelelim eski Sabah Ankara Haber Müdürü, en son Millet gazetesi Yazı İşleri Müdürü olan Mutlu Çölgeçen’e… İddianamede onunla ilgili delillerden bazıları da şunlar:
“02 Temmuz 2016 tarihinde ‘Ben acik diyeyim. Kaos artarsa, muhalefet uzerine duseni yapmaz ve iktidar da sagduyulu olmazsa DARBE olur. :((‘ şeklinde tweet atmıştır.”
“18 Haziran 2016 tarihinde ‘Çözüm sokakta değil…ve kaos hic beklenmeyen baska olaylara neden olabilir’ ; ‘Birileri Temmuz ayina odaklanmis durumda. Allah korusun Ramazan bayrami bile bu millet icin aciya dönebilir’ şeklinde tweetler atmıştır.”
Görüyorsunuz işte, bir gazeteci olarak açık açık darbeye karşı uyarmış Mutlu. “Çözüm sokakta değil” demiş. “Allah korusun, Ramazan Bayramı bile acıya dönebilir” ikazını yapmış.
Ama ona da 7 yıl 6 ay geldi.
Görüyorsunuz.
***
Bakalım Hanım Büşra Erdal’la ilgili neler varmış.
Savcı, “17 Temmuz 2016 tarihinde T24 sitesinden alıntılayarak ve örgüt liderini de röportaj yapar şekilde fotoğrafını koyarak ‘Gülen: Uluslararası bir komisyon darbeyi araştırsın sonucunu şimdiden kabul ediyoruz’ şeklinde paylaşımda bulunmuştur.” diyor.
6 yıl 3 ay hüküm giydi.
Zaman’ın eski ekonomi muhabiri Halil İbrahim Balta da 15 Temmuz gecesi “Malesef AKP halk ile askeri karşı karşıya getiriyor.” şeklinde tweet atmış. Delillerden biri bu.
7 yıl 6 ay yedi.
Millet köşe yazarı Murat Aksoy için savcı şöyle diyor: “15 Temmuz darbe girişimi gecesi ‘Darbe girişimine karşı demokrasi ve siyaset diyoruz ama Camilerden cihat çağrıları nedir?’ şeklindeki paylaşımda bulunduğu anlaşılmış, bu paylaşım o gün twitter uygulamasını kullanan kişiler tarafından eleştirilmiş ve şüpheli FETÖ’cü olmakla itham edilmiştir.”
Hakkınızdaki suçlama işte bu.
Görüyorsunuz.
Twitter uygulamasını kullanan kişiler tarafından itham edilmişseniz, işiniz bitik. Bundan daha büyük hukuki karine mi olur?
***
Bir de ‘sübliminal darbe mesajı verdiler’ diye gözaltına alınıp ‘anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbete çarptırılan Ahmet Altan’lar, Nazlı Ilıcak’lar var…
Hayatları demokrasi mücadelesi ile geçmiş, askeri vesayete direnmiş, bunun için bedeller ödemiş yılların gazetecileri ‘darbeci’ diye ömür boyu hapse mahkum edildi.
Doğu Perinçek ise açıktan darbe tehdidi yapıyor.
15 Temmuz’un arkasında da aslında kimlerin olduğunu ele veriyor.
İşte görüyorsunuz.
Daha önce de Ahval’e verdiği röportajda, “Önümüzdeki derinleşen ekonomik kriz sürecinde ordunun kucağına darbeyi bırakmak isteyenler olabilir. 2018’de. Görüyoruz yani” diyerek aba altında sopa göstermişti.
Muhabirlerin tweet’lerinde iz sürüp darbeyi hemencecik tespitediediveren savcılar ne yapıyor?
Onlar sadece seyrediyor.
Mükemmel manzara mükemmel!
TR7/24